EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing) Türkçe açılımı ile Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemleme, güçlü bir psikoterapi yaklaşımıdır.

Adaptif Bilgi İşleme Modeline göre dünyayı 5 duyu organımız ile algılarız. Bunlar görme, duyma, işitme, tat ve koku almadır. İnsan beyni yaşanan bir olayı, anıyı, dışarıdan gelen herhangi bir bilgiyi , duyu organlarımız aracılığı ile işler ve kaydeder. Böylelikle yaşadığımız deneyimler ile ilgili öğrenme gerçekleşir.

Fakat travmatik bir olay ya da kişiyi rahatsız eden bir durum karşısında, beynimiz fizyolojik olarak bu işlemleri gerçekleştiremez. Gelen yeni bilgi ya da deneyim doğru bir şekilde işlenip, anlamlandırılamaz, varolan anı ağlarına entegre olamaz ve böylece öğrenme gerçekleşemez. O deneyimin içinde algıladığımız sesler, kokular, görüntüler, duygular, duyumlar, tatlar yaşandığı haliyle depolanır.

EMDR’ye göre kişinin pek çok alanda işlevselliğini bozan,(duygu, düşünce, davranış vs. ) ve herhangi bir fizyolojik nedene bağlı olmaksızın yaşadığı bir takım semptomatik durumlara neden olan şey , geçmişte işlenmeden ve anlamlandırılmadan depolanan anıların varlığıdır.

Kazalar, kayıplar,taciz,tecavüz,afetler,savaşlar,terör olayları gibi büyük travmaların yanı sıra, dünya ile ilişkilenirken yaşadığımız çocukluk çağı başta olmak üzere, şiddet, ihmal, başarısızlık gibi etkisi travmatik olan, günlük yaşantımızı doğrudan etkileyen her olay işlenmemiş, bu anı ağları içinde yer alabilir.

8 aşamalı ve üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) bir protokol uygulanır. Bu çalışma sonucunda kişinin yaşadığı semptomlar ortadan kalkar, kendisine ve dünyaya dair algısında yepyeni bakış açılarını içselleştirir. Duygular ve düşüncelerdeki bu değişiklikler doğrudan davranışları pozitif yönde etkiler. Sadece yetişkinler değil, çocuk ve ergenler içinde oldukça sık kullanılan bir terapi yöntemidir.

Daha fazla bilgi için https://www.emdr-tr.org/emdr-nedir/ adresini ziyaret edebilirsiniz.